Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler?
Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylubaşkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz
Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.
arkadaşlar
Aşk,bu dünyada bir insanın tadabileceği en muhteşem duygudur.İnsanoğlu doğası gereği sevme ve sevilme ihtiyacı hisseder.Aşk,çöllere de düşürmüştür dağları da deldirmiştir yeter ki buna değecek insana ulaşabilelim. siz değerli kardeşlerimden ricam asla ve asla sevgide sahtecilik yapmayın asla insanların duyguları ile oynamayın.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır.
Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işteodur.
Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya calışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek guzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyin ..Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister. SENİ SEVİYORUM" Demek İçin Geç Kalmayın ; Sevgiyle Kalın...
"
-BENDEKİ AŞKIN TARİFİ-
Aşk;seni hapsedecek göz aramak,
Yalnız gecelerde genç kalbine sığınmak
Ve gece onun hayaliyle yatmak
Ama uyandığında onu bulamamaktır...
Aşk;onu görünce titremek,üşümek
Kalbinden kilitli söz çalmak
Aniden güneşli düşlere dalmak
Ama ordan çıkamayıp boğulmaktır...
Aşk;dünyayı,bildiklerini unutmak
Kemiklerinden gelen sesi duymak
Yıllarca aradığın aşkı bulmak
Ama onu görüp, kavuşamamaktır...
Aşk;düşündüklerini anlatamamak
Sebepsiz yere gülüp,ağlamak
Hassas bir kalp taşımak
Ama onu hiç kırmamaktır...
Aşk;yalnız seni sevmek
Gözlerindeki beni görmek
İki kelime uğruna yaşamak
Ama seni seviyorum diyememektir...
(Aşk;yalanla değil,güvenle yaşar...)
"Sonsuz ve ölümsüz aşk yoktur"
Ama o ses... O aşkın beni çağıran sesi yok mu? Tıkayamıyorum kulaklarımı artık. "Bulduğumda yaşayacağım bu sefer" kararlılığı ile koşuyorum hep. Düşüyorum....
En ufak bir sendelemede hemen yeni bir arayışa itiliyor yüreğim, sonra bir yeni arayışa daha, sonra bir yenisine daha..... Bu öyle bir kısırdöngü ki, aynı anda çoğul sevdalar esiyor yüreğime; eşzamanlı aşklar yaşıyorum.. Fırtınayı bekleyen ben, yetinmeye çalışıyorum rüzgârlarla.. Üstelik çoğu rüzgâr bile değil ve aslında ben çoğunu en baştan anlıyorum, kendimi kandırıyorum.. Ama gene de atıyorum aşkın ılık esen rüzgârlarına kendimi. Sonu başından belli yarım yamalak sevdalar yaşıyorum. Her yamalı aşktan sonra daha fazla artıyor açlığım, daha fazla artıyor kana kana içme ihtiyacım.. Ve ben, her defasında; daha da üşüyen bir yürekle başbaşa kalıyorum, daha da yalnız bir yürekle..